İş hayatımızda her an yanımızda var olan bir kavram, risk; zarar, kayıp veya tehlike olmasına yönelik belirsizlik içeren unsur veya gidişat olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle Risk, hedefler üzerinde negatif etkisi olacak bir şeyin olma olasılığıdır.
İşletmenizde ve iş süreçlerinizde birçok risk bulunabilir. Bu risklerin doğru yönetilerek işletmeye vereceği zararlar yok edilmeli veya en aza indirilmelidir. Kurumsal risk yönetimi, şirketinizde süreçlerin doğru ilerlemesi, risklerin yönetilerek iş faaliyetlerinin sürekliliğinin sağlanması ve olası kayıpların en aza indirilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Peki risk yönetimi için ne yapılmalı?
Öncelikle stratejik planlama yaparak risk yönetim modelini oluşturmalı ve risk tanımlamaları yapılmalıdır. Ardından Risk matrisi kullanarak riskin gerçekleşme ihtimali ve etki derecesi incelenmelidir. Böylelikle tanımlanan riskin bize hangi şiddetle etki edeceği ölçülebilir. Risklerin önem derecelerine göre bir sıralama yapılır. Bu sıralama bize hangi sırayla işe başlamamız gerektiğini göstererek, bir nevi iş planımızı ortaya çıkarır.
- Riskten kaçınma
- Riski azaltma
- Riski paylaşma
- Riski göze alma
gibi risk düzeltme araçları ile riskin etkilerini azaltmaya yönelik aksiyonlar alınır. Böylece riskler minimize edilir. Değerlendirme ve kontrol süreci ile birlikte risk öncesi ve risk sonrası analiz edilir. Riskler azaltıldıktan sonra sürekli izleme ve kontrol uygulamaları yapılarak risk yönetimi sonrası oluşan yeni durumun sürekliliğinin sağlanması, işletmelerin devamlılığı ve verimliliği için önemli bir konudur.
Bu noktada ERP sistemleri Kurumsal Risk Yönetim sürecinize destek olur. Sistem içerisinde bilgi akışı, çeşitli onay süreçleri ve veri analizleri ile birlikte risk yönetimi daha kolay hale gelir. Sistemin sunacağı anlık veriler ışığında risk değerlendirmeleri zamanında ve doğru bir şekilde yapılabilir.
Doğru kurgulanmış, doğru bir ERP ile desteklenen Kurumsal Risk Yönetim süreci, riskleri en aza indirerek işletme performansının artırabilir, verimliliği artırarak rekabet avantajı sağlayabilir. Mali kayıplar en aza inerken, işletmeyi iç ve dış tehditlere karşı hazırlıklı hale getirir. Ayıca şirketler için olumlu anlamda bir kültür değişimi yaşatacaktır.
Unutmayın! Riski yönetemezseniz krizi yönetmek zorunda kalırsınız…