Üretimin temel bileşeni olan insan ile üretim kavramı doğmuş ve gelişmiştir. Üretimin olmadığı yerde gelişimden söz edilemez. Tarım ve sanayi dönemindeki gelişmeler ile "Üretim" kelimesi her geçen gün çok daha güçlü bir kavram olarak hayatımızın içine girmiştir. Peki, rekabetin yoğun yaşandığı günümüz iş dünyasında sadece "Üretmek" yeterli midir?
Teknolojideki hızlı gelişmeler ile yeni sistemleri kuran ve yöneten insan için artık yeni bir çağ başlamıştır. Geleceği görüp ona göre hareket eden firmaların değil, geleceğe yön veren, oyunu kuralları ile oynayan ama oyunda kural koyucu olma savaşını kazanan işletmelerin, "Geleceğin İşletmeleri" olacağı gerçeğinin kabul edilmesi gereken, "Bilgi Yönetimi" çağı başlamıştır.
Günümüz iş hayatındaki hızlı değişiklikler artık işletmelerin yapısını kompleks ve iş süreçlerini karmaşık hale getirmiştir. İşletmelerin, artan müşteri taleplerini karşılayabilmeleri ve değişimin kaçınılmaz olduğu bu dönemde ayakta durabilmeleri için, daha güvenilir teslim tarihleri verebilmeleri ve maliyetlerini düzenli olarak inceleyerek kontrol altında tutabilmeleri çok önemlidir.
İşletmelerin yüksek kalitedeki ürünü, ucuza, en kısa sürede teslim edebilme özelliğine sahip olması, şeytan üçgeni olarak adlandırabileceğimiz baş döndüren ortamda başarı göstermeleri demektir ki, bu hiçbir işletme için kolay değildir ve gerçekten çok zordur. Üretimin doğru zamanda, doğru makinada ve doğru teçhizatla yapılması müşterilere verilen terminlerdeki sapmaları en aza indirgeyecektir. Makina, insan ve teçhizat kapasitelerini maksimum verimlilik ile kullanmak elbette işletmenin rekabet gücünü arttıracaktır. Kapasitenin doğru kullanılması da, işletmeye maliyetlerdeki azalma olarak geri dönecektir.
Bilgisayar yazılımları kullanılmadan, işlerin makinalarda en ideal şekilde planlanması gerçekten zor bir çalışmadır. İşlerin "Deterministik Simülasyon Yöntemi" ile planlanması ile makinalarınızın üzerindeki iş yükünü gösteren "Çizelgeler" elde edilebilir. Sadece bir makina için bile o makinada yapılacak işlerin sayısı arttıkça, işlerin sırası için oluşabilecek "Çözüm Olasılıkları Kümesi”nde, doğru çözümü bulabilmek neredeyse imkansızdır. Gerçek hayatta ise; işler, makinalar ve ürünün reçetesinden dolayı oluşan teknolojik kısıtlarla belirlenen çözüm kümesinin büyüklüğü ve ideale en yakın çözümü bulmanın zorluğu net bir şekilde görülebilmektedir.
Sıralanacak işlerin sayısı arttıkça işin karmaşıklığıda üssel katlanarak artmaktadır. İdeale en yakın çözümü bulmak için "Sezgisel(Heuristic)" algoritmalar kullanılır. Bu algoritmalar ile :
Çizelgeleme konusunda dünyada araştırmalar ve çalışmalar devam etmektedir. Bu konuda çalışan yazılım firmaları bunları yakın takip etmekte ve bu talebi en iyi şekilde karşılamak üzere yeni ürünler geliştirmektedirler. "Genetik Algoritmalar", "Yapay Zeka", "Yapay Sinir Ağları" gibi yöntemler çizelgeleme için kullanılmaktadır. Yönetim biliminin önde gelen isimlerinden Tom Peters'ın bir sözü ile yazımı sonlandırmak istiyorum. "En iyi olduğunu düşündüğün noktada her şeyi yık ve baştan kur. Çünkü, sen yapmazsan rakibin yapar." ve eklemek istiyorum, rakibin de yapmazsa, sektöre bu işi daha iyi yapacak yeni yatırımcılar girer.
N.T.
Senior Software Engineer - IAS Türkiye