Bugünlerde KOBİ olarak tanımlanan;çalışan sayısı 250 den az, aktif toplamı veya yıllık cirosu 25.000.000 YTL'yi aşmayan mal ve hizmet üretimi yapan şirketlerin büyük çoğunluğu muhasebelerini, dışarıdan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlere yaptırmaktadırlar.
Şu anda piyasada hakim olan bu zihniyet çerçevesinde, belki maliyet muhasebesi uygulamalarını bilmeme belki de muhasebeyi daha kolay tarzda yürütmek için maliyet muhasebesi uygulamalarına gereken önem verilmemektedir.
Bu uygulamalara dikkat etmek, gerçek maliyetlerin hesaplanması yönünden elzem olmasına rağmen yapılamamaktadır. Üretimin toplam ve birim maliyetini hesaplamak, fireleri izleyebilmek, satış, idari vb. diğer giderleri de ayrı başlıklarda takip ederek giderlerin nerelerde yoğunlaştığını görmek, verimsiz aktiviteleri bulmak, iş süreçlerinin analizini yapmak ancak maliyet muhasebesi altyapısının varlığı ve uygulamaları ile halledilebilir.
Yok bir şirket tüm ücretlerini tek bir hesaba kaydeder, maliyet merkezi denilen ayırımları yapmaz, stoklarını belgeli olarak izlemez, üretimle ilgili olmayan makinelerin amortismanını da üretime yükler, yarı mamul kavramını bilmez, direkt ve endirekt gider ayrımına dikkat etmez –daha birçok örnek verilebilir- ise o şirket maliyetlerini bilemez ve dolayısıyla planlama yapamaz. öte yandan denetimsizlik sonucu yolsuzluk olabilecek bir ortam yaratılmış olur.
Maliyet muhasebesi uygulamalarında genelde yapılan hataları şu başlıkta irdeleyebiliriz.
- Direkt İlk madde malzeme: Malzeme stok kartlarında takip edilmemekte, üretime çekilen ve üretimde kullanılan malzemeler miktarıyla belgelendirilmemektedir. Ay sonlarında veya belirli periyodlarla malzeme sayımları yapılarak fireler ve fire oluşum nedenleri izlenmemektedir. (Çok sık kalıp değiştirme yapılması nedeniyle aşırır malzeme sarfı yapılabilir, bunu kontrol altına alabilirsek önlemini de almış oluruz. Benzer şekilde aşırı elektrik kesintileri nedeniyle de fireler artabilir.) İşte bu şekilde üretime verilen ve üretimden çıkan malzeme miktarlarıyla, fire miktarlarını kontrol altına alırsak gerekli önlemleri alarak maliyetimizi kontrol altında tutabiliriz.
Malzemenin direkt mi endirekt mi olduğunu saptayıp buna göre direkt malzeme giderlerine veya genel imalat giderleri hesabına verilmelidir.(Şayet malzemenin direkt üretimin yapısına girdiği ve miktarının da belli olduğu ve de para ile ölçülebildiği durumlarda direkt malzeme gideridir.) Genelde de 710-Direkt ilk madde malzeme gideri de hiç kullanılmadan, 150- İlk madde malzeme stok hesabından 620- Satılan mamuller maliyeti hesabına geçilmektedir.
- İşçi ücretleri ve memur maaşları: Her türlü ücret ve maaş hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın tek bir hesaba kaydedilmektedir. Halbuki direkt üretimde çalışan işçiler 720- Direkt işçilik giderlerine, kalıphane, tamir bakım, kalite kontrol vb üretimle dolaylı ilişkili ücretler 730- Genel üretim giderlerine verilmelidir. Tabiidir ki satış ambarında çalışan işçi ücretleri satış giderlerinde ve genel müdürün işçi şoförü varsa genel yönetim giderlerinde izlenmelidir.
Beyaz yaka diye tabir edilen memur ve mühendis maaşları aynı şekilde, iş görülen departman bazında(Tabii ki direkt işçilik giderleri dışında) ilgili gider hesabına atılmalıdır.
- Genel üretim giderleri: direkt ilk madde malzeme ve direkt işçilik dışında tüm retim giderlerinin izlendiği hesaptır. Bu hesapta üretimle ilgisi olan fakat bire bir hangi ürettiğimiz mala tam yükleneceğini bilemediğimiz giderlerdir. Örnek vermek gerekirse A departmanında o kullanılan bir makineye koyulan yağın makineden çıkan farklı üretimlere ne kadar verileceğini bilmek mümkün değildir. Öte yandan bir adet üretim üzerinde ne kadar sarf edildiği de hesaplanamadığından bu tamamen genel üretim gideridir.
- Amortismanlar: İlgili sabit kıymetlerin kullanılış amaçlarına göre ayrı hesaplarda izlenmeli tek bir hesapta toplanmalıdır. Üretimde bilfiil kullanılan makinelerin amortismanı genel üretim giderlerinde, AR-GE'de kullanılan makinelerin amortismanları AR-GE giderleri içinde, muhasebede kullanılan mefruşat demirbaşın amortismanı ise genel yönetim giderlerinde izlenmelidir. Amortisman ayırabilmek için eğer açılmışsa devam eden yatırım hesabının kapatılıp gerekli aktifleşme işleminin yapılmış olması ve ilgili makinenin imalatta kullanılmaya başlanması şartı bulunmaktadır.
Son olarak hesapları kapatma aşamasında 710- Direkt ilk madde malzeme, 720- Direk işçilik, 730 Genel üretim giderleri hesapları 711, 721, 731 yansıtma hesaplarıyla 151- Yarı mamuller, -üretim hesabına verilmeli, üretimi bitenler 152 – Mamuller hesabına aktarılmalıdır. Mal satıldığı zaman da 620- Satılan mamuller maliyeti hesabına borç kaydedilerek, 152 – Mamuller hesabından düşülmelidir.
Çok kısa özetlemeye çalıştığım maliyet muhasebesi uygulama noksanlıkları veya başka bir deyişle hiç uygulamamaları, KOBİ'lerin mevcut durumunu görememeleri, ilerisini planlayamamaları yanında, 2008 yılında devreye girmesi beklenen Basel II kriterleri çerçevesinde büyük eksiklik yaratacaktır.
Oğuz MANGIT
Serbest Muhasebeci
Kaynak: Dünya Gazetesi / 25 Mayıs 2007 Cuma