Türkiye'nin lider kurumsal kaynak planlama yazılımı caniasERP'nin üreticisi IAS Grup, Türkiye'deki yapılanmasını krizde güçlendirme kararı aldı. 2002'den bu yana IAS Yazılım'da Ar-Ge Müdürü olarak görev yapan Hakan Özkara, IAS Yazılım Genel Müdürü oldu.
Kurumsal Kaynak Planlama yazılımı caniasERP'nin üreticisi IAS (Industrial Application Software) Grup, kuruluşunun 20. yılını kutluyor. Benzer bir kutlamayı IAS' ta 19 Temmuz 1999'da işbaşı yapan ve 20 Temmuz 2009'da IAS Yazılım Geliştirme Limited Şirketi Genel Müdürlüğü'ne atanan Hakan Özkara, 10. yılını kutlayarak yapıyor. Hakan Özkara, çocukluğu İstanbul anılarıyla dolu genç bir yönetici. İstanbul, Bahçelievler'de büyümüş. Liseye kadar da devlet okullarında eğitim almış. Özel okulda liseyi bitirince de Boğaziçi Üniversitesi'nde Bilgisayar Programcılığı ve Yönetim Bilişim Sistemleri eğitimini görmüş. Ancak bilgisayara ilgisi üniversitede değil lise yıllarına dayanıyor.
Özkara, program yazmaya başladığında 15 - 16 yaşlarında olduğunu söylüyor. O dönem bilgisayar kullanmanın bu kadar kolay olmadığını hatırlatarak şöyle konuşuyor:
"O dönemin ihtiyaçlarına göre çözümlerim vardı. Oyun da yazıyordum, adres defteri programı da. Windows 3.1 vardı, MS DOS kullanılıyordu. Bilgisayar sahibi olan ancak kullanamayan tanıdıklarıma kolay kullanım için ara yüzler yazıyordum ve bu insanlar bilgisayar kullanmayı benim ara yüzlerimi kullanmak zannediyorlardı." Özkara üniversitede aldığı Yönetim Bilişim Sistemleri eğitiminin yönetsel yeteneklerinin de gelişimine büyük katkı sağladığını söylüyor. Zira teknik alandaki bilgisinin yanına yöneticiliğini de ekleyerek kendi donamını güçlendiren Özkara, tercihlerini ve nedenlerini şöyle anlatıyor: "Ailem ticaret ile uğraşıyordu. Bu nedenle ticari konulara da çok yabancı değildim. Ancak teknik konulara özel bir ilgim vardı. Eğitimime teknik bir alanda başlamak bu nedenle bir avantaj oldu. Daha sonra işletme ve yöneticilik konularında da kendimi geliştirebileceğim branşlarda eğitimime devam etme fırsatı buldum. Bunların yanında Boğaziçi Üniversitesi'nde bizlere bilginin kendisinden çok, bilgiyi nasıl bulacağımız öğretildi. Hayatım boyunca bunun büyük faydasını gördüm. Son dönemde de finans konusunda İstanbul Kültür Üniversitesi'nde MBA yaptım. Yakın bir zamanda da yine finans ve işletme konularında doktora yapmayı planlıyorum."
Hakan Özkara, üniversite sonrası kariyerine başlayan birisi değil. Girişimcilik ruhu üniversite 1. sınıfta çalışmaya başlamasına neden olmuş: "Bir süre çalıştıktan sonra her genç mühendisin hayalinde olduğu gibi, benimle birlikte heyecanlı 3 arkadaşla bir şirket kurduk. Yazılım ve donanım işleri yaptık. Ancak işler büyüdükçe anladım ki ortaklık gerçekten zor işmiş. Çok fazla sürdüremedik." Üniversiteden mezun olan Özkara'nın IAS' deki çalışma hayatı bir gazete ilanıyla başlıyor. Neden tercih edildiğini sonradan öğrenen Özkara, şöyle konuşuyor: "Çalışıyor olmama rağmen parlak bir öğrenciydim. Notlarım hayli yüksekti. Üniversitemin adı da önemliydi. Ayrıca kendi işyerini kurmuş biri olarak da dikkatleri çekmiştim. IAS'ın Ar-Ge Bölümü'nde yazılım mühendisi olarak çalışmaya başladım."
IAS'nin kurucusu Hakan Karabiber ile tanışınca da IAS'nin farklı bir yer olduğunu anladığını söylüyor Özkara. IAS' de hiç sıradan işler yapmadığının altını çizen Özkara, konuşmasını şöyle sürdürüyor:
"IAS' de çalışmanın en keyifli yanlarından biri ego tatminini sağlıyor olması. Vizyonu çok geniş, çok yenilikçi bir şirket. Sürekli yeni bir şeyler üretmek, yapılmayanı yapmak temel ilkemizdi. Ar-Ge departmanında geliştirdiğimiz altyapıyı kullanarak, uygulama geliştirme departmanındaki arkadaşlarımızın ürettiği ERP yazılımını bütün dünyada önemli şirketler kullanıyor. Dev şirketler iş süreçleri yazılımları kullanıyor ve siz o yazılımın geliştirildiği dili üretiyorsunuz. Bu gerçekten heyecan verici bir şey. Geçen süre içinde birçok teknik zorluğun üstesinden geldik. 10 yılda her gün yeni bir şeyler öğrendim desem yalan olmaz."
IAS'ın mevcut ERP ürünü olan caniasERP (Collaborative Application Network by IAS), TÜBİTAK desteği ile IAS Ar-Ge tarafından geliştirilmiş olan TROIA programlama dili ile geliştiriliyor. Özkara, ERP ve iş yazılımları konusunda 20 yıllık uluslararası deneyime sahip olan IAS ailesinde çalışmanın kendisi için onur olduğunu söylüyor. Özkara, 10 yıl öncesine yolculuk yapıyor: "İşe başladığımda Java tabanlı dördüncü kuşak bir programlama platformu oluşturmak istiyorduk. Bu dil aynı zamanda üç katmanlı bir mimari üzerinde çalışacaktı. Çok büyük ve zorlayıcı bir işti. Böylesine bir proje için Java kullanmaya karar vermiş olmak gerçekten vizyon isteyen bir işti. Çünkü o dönem Java ile program yazmayı bırakın Java ismini bile bilen bilgisayar mühendisi sayılırdı. Gerçek bir Ar-Ge projesiydi. Daha sonra bu tercihin ne kadar doğru olduğunu gördük ve kısa zamanda başarıya ulaştık. Dünyada ERP yazılımını tüm modülleri ve fonksiyonları ile internet üzerinden sunabilen ilk ERP yazılımı olduk. O dönem oldukça popüler olan ASP (Application Service Provider) modeli ile sunulabilen ilk ERP yazılımı da bizimkiydi. Dev rakipler bizden 4-5 yıl geriden geliyordu. Bugün caniasERP, yüzde 100 java tabanlı, platform bağımsız, modüler ve bütünleşik bir yapıda hizmet veriyor. Üretim yönetimi, satış ve müşteri ilişkileri, satın alma ve malzeme yönetimi, finans, muhasebe gibi standart ERP modüllerinin yanında insan kaynakları, bakım, doküman yönetimi, mobil çözümler, BSC (kurumsal karneler), collaborator, OLAP gibi ERP II modüllerini barındırıyor. Uzakdoğu'dan Amerika' ya, 21 ülkede 11 dilde, yüzlerce kurum, on binlerce kullanıcı tarafından kullanılıyor."
Hakan Özkara, IAS'nin kendine özgü yazılım geliştirme dili TROIA'nın hem kendi kariyerinde hem de IAS'nin başarısında büyük rolü olduğunun altını çiziyor. Yazılım geliştirme işi IAS Yazılım çatısı altında Türkiye'de bulunan iki departmanda yapılıyor; Uygulama Geliştirme ve Ar-Ge. IAS Yazılım, Türkiye'den tüm dünyadaki IAS ofisleri, partnerleri ve müşterilerine hizmet veriyor. "Yazılım çok büyük araştırmalarla, genç ve dinamik bir ekip tarafından geliştiriliyor" diyen Özkara, böyle bir "know-how"ın Türk firmaları tarafından değerlendirilmesi gerektiğini açıklıyor. Özkara hedeflerini şöyle paylaşıyor: "IAS' ın hedefi pazarı takip eden değil yönlendiren olmak. Bugüne kadar bunu başarıyla sürdürdük. Bundan sonrada yolumuza bu vizyonla devam edeceğiz."
SÖYLEŞİ: Kader Karaçay YILMAZ
Kriz hizmetlerinizi ve sektörü nasıl etkiliyor?
2010 yılına kadar sektörde çok ciddi bir hareketlilik beklemiyoruz. Kriz tüm dünyada yatırımların askıya alınmasına neden oldu. Bundan en fazla etkilenen de gelişmekte olan ülkeler oldu. Ancak ayakta kalacak olan şirketler bu yatırımlarını er geç yapmak zorunda kalacaklar. Aksi taktirde rekabet güçlerini devam ettirmeleri olanaksız. Bütün bu ertelenmiş taleplerin krizin hemen ardından sektörde ciddi bir talep oluşturacağını düşünüyoruz. Bu arada kriz birçok yazılım şirketini de pazardan silecektir. Ancak büyük ve güçlü şirketler sağ çıkabilecekler ve ertelenmiş taleplerin yaratacağı birikimin üzerinden gelecek güce sahip olacaklar. IAS olarak kriz sonrasında yaşanacak gelişmelere hazırız. Bu güne kadar öz kaynaklarımızla büyümeye özen gösterdik ve finansal yapımızı ve kadrolarımızı sağlam tuttuk. 2009 itibariyle Çin'inde aralarında bulunduğu birçok Uzakdoğu ülkesiyle ilgileniyoruz. Ayrıca küresel ekonomik krizden göreceli olarak daha az etkilenen Ortadoğu pazarında büyük partnerlikler kuruyoruz. Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Suriye ve İran'da görüşmelerimiz sürüyor. IAS'ın farkı hareket kabiliyetinden geliyor. Yazılımın hiç bir yerinde bir platforma ya da şirkete bağımlılığımız yok. Tamamı kendi teknolojimiz ve "know-how"ımız ile 20 yılın tecrübesi ile ortaya çıkmış bir ürün. Her ülkede, kültürde ve dilde yazılımımızı sunacak kabiliyete ve altyapıya sahibiz. Krizi güçlü kadromuz ve buhareket kabiliyetimiz sayesinde güçlenerek aşmayı hedefliyoruz.
Şirketler ERP ile krizi avantaja çevirebilir mi?
Sorunun adı çok eskiden beri zaten belli:
"Kıt kaynakları verimli kullanarak tasarruf ve karlılık kazanmak". Şirketler bunun için ERP yatırımları yapıyorlar. Maliyet tasarrufu en çok kriz zamanında önemli iken bazı şirketler kriz zamanlarında ise bu yatırımlara ara veriyorlar. Hem tasarruf etmekten alıkoyuyorlar kendilerini hem de kriz sonrası işler açıldığında rekabet yeteneklerinin getireceği avantaj ve karlılıktan. Bu dönem herkes maliyetlerini düşürmek istiyor. Ama hepsi maliyetleri düşürmek için yatırım yapması gerektiğinin farkında değil. Farkında olanları on yıl, yirmi yıl sonra da aramızda görüyor olacağız.
Türkiye ERP pazarının gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
ERP bir know-how işidir. Gelişmekte olan ülkelerde ERP' yi oturtmak zordur. Türkiye ERP pazarı AB'den farklı. ERP kültürü henüz oturmuş değil. Ayrıca Türkiye'de ERP pazarı hetorojen. Dünyadaki trendin aksine muhasebe kökenli ERP yazılımları da var pazarda. Biz bu yazılımları Pazar piramidinin tabanını genişleten çözümler olarak değerlendiriyoruz. Piramidin bu yeni oluşan tabanını kullanarak ERP ihtiyacını karşılayan işletmeler, piramidin üst tarafına çıkmaya başladıkça kullandıkları yazılımlar ihtiyaçları karşılanmıyor olacak bizim gibi işletmelerden destek alacak.
İşletmelerin ERP ihtiyaçlarını yerli ürünlerle karşılamasının avantajları nelerdir?
İhtiyaçlar sadece ürün satın almakla bitmiyor. ERP satın almak işi uzun vadeli bir evlilik yapmak gibi bir şey. Yıllarca işletmenizin kalbi olacak sistemi seçiyorsunuz. Onunla nefes alıp vereceksiniz. Yabancı firmaların avantajları global pazarda deneyimli olmaları ve işletmelerin global pazarda büyümesi ile ortaya çıkacak ihtiyaçları karşılayabilecek olmaları. Bu azımsanacak bir şey değil. Ancak yerel kültür ve mevzuata uyum sağlamakta çok fazla problemler çıkıyor. Örneğin, yabancı bir yazılım şirketine vadeli çek gibi bir kavramı kabul ettirmeniz kolay değil. Mevzuat değişikliklerinde müdahale etme zamanları çok uzun olabiliyor. İletişim ve karar verme kanalları çok uzadığından küçük çözümler bile çok gecikebiliyor. Burada yerli yazılımların ciddi avantajı var tabi. Hem yerel mevzuata hâkimler, kültürü iyi biliyorlar; hem de kısa zamanda hareket edip çözüm üretebiliyorlar. Ancak işletme büyüdükçe ve iş global pazarlara yayılmaya başladıkça yerli firmaların "know-how" ve altyapı konusundaki eksiklikleri firmanın elini kolunu bağlayabiliyor. Biz IAS'nin Türkiye'deki müşteriler için büyük bir şans olduğunu düşünüyoruz. Global pazarda 20 yıllık bir deneyime sahibiz. Tamamen kendi teknolojimiz ile yazılım üretiyoruz ve bu yazılıma teknik ve süreç olarak her seviyede müdahale etme kabiliyetine sahibiz. Ve bunu Türkiye'de üretip ERP işinin anavatanı da dahil olmak üzere tüm dünyada büyük işletmelere satabiliyoruz.
Hakan Özkara
Kobi Efor
Ekim 2009
IAS Türkiye
IAS Yazılım Genel Müdürü