4. Uluslararası Yönetim Bilişim Sistemleri Konferansı, 17-20 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. İlk üçü, Boğaziçi, Atatürk ve Dokuz Eylül üniversitelerinde yapılan konferansı bu yıl itibariyle Turkey Chapter of Association for Information Systems (TRAIS) tarafından tanıtılacağı bildirildi.
Konferansta, Yönetim Bilişim Sistemleri alanında çalışan akademisyen, eğitimci, kamu ve özel sektör temsilcisi, sivil toplum kuruluşu, öğrenci ve uygulayıcıların araştırma ve deneyimlerini paylaştığı çok sayıda oturuma yer verildi. Konferans oturumlarının tamamı katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılandı. Yönetim Bilişim Sistemleri ve Endüstri 4.0 bütünleşmesini yansıtan oturumlar ise katılımcılar tarafından merakla beklenen konu başlıkları arasındaydı.
19 Ekim Perşembe günü Ana salonda gerçekleştirilen panele katılan konuşmacılar, Endüstri 4.0 sürecinde Türkiye’nin durumu ve bu süreçte geliştirilen Sektörel uygulamaları masaya yatırdı. Endüstri 4.0 Panelinin moderatörlüğünü Doç. Dr. Zümrüt Ecevit Satı üstlenirken, konuşmacı olarak; TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Nurşen Numanoğlu, Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul ve IAS CTO’su Hakan Özkara katılım sağladı.
İlk konuşmacı olarak söz alan TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Nurşen Numanoğlu, sanayide yaşanan dijital dönüşümde TÜSİAD tarafından yürüttükleri çalışmalarla ilgili bilgiler aktardı. Numanoğlu, “TÜSİAD olarak 2015’ten bu yana Endüstri 4.0 konusunda bir takım çalışmalar yürütüyoruz. Yönetimde bir üyemiz sadece bu konuyla ilgili çalışmalar yapıyor. Ayrıca bu konuyla ilgili 102 kişiden oluşan, özel bir çalışma grubu oluşturduk. Grubumuz bu konuda ciddi çalışmalar yürütüyor. Düzenli olarak Endüstri 4.0 günleri düzenleniyoruz. Bu sayede hangi pratik alanlarda ne gibi uygulamalar var, potansiyel firmalar hangileri gibi sorulara yanıt buluyoruz. “ dedi. Numanoğlu, dijital dönüşümde Türkiye’nin geride kalmaması adına çalışmalarının hızla devam edeceğini ekleyerek konuşmasına son verdi.
Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul ise konuşmasına Ekol Lojistik olarak bu devrimde neler yaptıklarına değinerek başladı. Kendi “Logistics 4.0” konseptlerini geliştirdiklerini aktaran Musul, “Endüstri 4.0’ın en önemli avantajı bundan önceki gelişmelerin tamamında sermaye ağırlığı gerekiyordu. Şu anda ise yazılım ile çok daha rekabetçi bir noktaya gelinebiliyor. Bizlerde Ekol Lojistik olarak teknolojinin bize sunduğu yenilikleri takip etmeye ve kullanmaya çalışıyoruz” dedi.
Son konuşmacı olarak kürsüye çıkan IAS CTO’su Hakan Özkara, Sanayi devriminin başlangıcından günümüze kadar olan sürecini değerlendirerek, dikkat çekici tespitlerde bulundu. Özkara, “Bugün konuştuğumuz konuyu sadece teknik bir hadise olarak görmememiz gerekir. Örneğin müşterinin bakış açısıyla baktığımızda Birinci Sanayi Düzeni döneminde ne üretirseniz satabilirken; ikincisinde ne kadar üretebildiğiniz ve dağıtabildiğiniz; üçüncüsünde hangi fiyata ve ne zaman teslim edebildiğiniz önemli hale gelmiştir. Bu yeni düzende ise artık sanayi, müşterinin ürünü dilediği gibi konfigüre ettiği, miktarına, teslim zamanına ve hatta fiyatına kendisinin karar verdiği bir durum ile karşı karşıya. Olay bu esnekliğin sağlanabilmesi ve iş çevresindeki değişimin yönetilebilmesi için bir takım teknolojlerin çok daha yoğun bir şekilde kullanılması şeklinde ortaya çıkmıştır. Her sanayi devriminin nedenleri ve sonuçlarını irdelediğimizde bunların ekonomiyi, politikayı, pazarlamayı, demografiyi, eğitimi ve teknolojiyi ilgilendiren boyutları olduğunu ve her bir dönemin yarattığı yeni ihtiyaçların bir sonrakini tetiklediğini görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Buna örnek olarak insanların çalışma hayatını veren Özkara, “İlk dönemlerde ağırlıklı olarak tarımda çalışan insanlar, ikinci dönemde sanayileşme hamlesiyle sanayi ferdi haline geliyor. Üretim bandı modeli ile insanlar her gün aynı işleri yapmaya ve bu işler konusunda uzmanlaşmaya başlıyor. Üretim miktarlarında da artış gözlemleniyor. Ancak bir süre sonra sanayileşmiş ülkelerdeki insanlar bu robotlaşmayı kabul etmeyip işçi hareketleri başlayınca üçüncü dönem tetikleniyor ve robotlaştırılamayan insanlar robotlar yer değiştiriliyor. Bunun mümkün olmadığı sektörlerde ise üretim az gelişmiş ülkelere kaydırılıyor. Dördüncü dönemi tetikleyen ise üçüncü dönemde üretimin kaydığı bu ülkelerin süper güç olma konumuna ulaşması ve gelişmiş ülkelerde üretmenin çok pahalı hale gelmesidir. Bunun çözümü de akıllı ürünler, akıllı fabrikalar, dijitalleşme gibi teknolojik çözümler ile verimlilik maksimize edilerek gelişmiş ülkelerde de üretebilmeyi sürdürülebilir hale getirmektir.” dedi. 4. Sanayi Düzeni döneminde insanların mesleklerinin değişeceği ve IT ağırlıklı mesleklerde daha fazla yer alacaklarını ekledi.
Dijitalleşme dönüşümü için firmaların yapmaları gerekenler hakkında da bilgi veren Özkara, “Firmaların bu dönüşümü gerçekleştirebilmeleri için öncelikle büyük veriyi analiz edebilme kabiliyetine sahip olmaları gereklidir. Bunun dışında dönüşüme yardımcı olacak çeşitli teknolojiler var. Aslında bu teknolojiler yeni de değil uzun zamandır var olan teknolojiler. Dolayısı ile Endüstri 4.0 ‘ı bu teknolojilerin kendisi değil bu değişimi yönetmek için kullanılması gereken bir yaklaşım ya da strateji olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.” dedi.
Endüstri 4.0 ile birlikte ERP’nin öneminin daha da arttığını ifade eden Özkara, “ERP bu dijital dönüşüm ve entegrasyon sürecinin tam da merkezindedir. Ancak eskisinden farklı olarak ERP sistemi dikey ve yatay entegrasyonlar ile işletmeye daha fazla nüfuz edecektir. Örneğin üretim ortamını ele aldığımızda geleneksel ERP sistemi, planlayan olarak işin beyniydi. Planlamayı yapıp işi MES gibi diğer sistemlere devrediyordu ve sonuçlarını tekrar geri alıyordu. MES sistemleri uzuvlar, PLC ve sensörler ise parmaklar ve sinir uçları gibi çalışmaktaydı. Yeni durumda ise ERP sistemi artık sinir uçlarına kadar oluşan bütün veriyi anlık olarak izleyecek derinliğe inmekte, hatta üretimin olay ve süreç tabanlı olarak yönetimini bizzat üstlenmektedir.” dedi.
Endüstri 4.0 olgusunu uzun zamandır yakından takip ettiklerini ve bu konuda otomasyon, makine haberleşmesi, IoT, yapay zeka, makine öğrenmesi gibi alanlarda pek çok araştırma ve geliştirme çalışması yaptıklarını, ayrıca büyük veri analizi çözümlerini de duyurduklarını ekleyen Özkara, ayrıca müşterilerin değişken ihtiyaçlarına hızlı yanıt verebilmek için esnek ve modüler bir sistem gerektiğinin de altını çizdi. Endüstri 4.0 başlığı altında popüler teknolojiler arasında yer alan Bulut Bilişime de değinen Özkara, Canias ERP’nin 2002 yılında tamamı bulut üzerinden kiralanabilen ilk ERP sistemi olduğunu da hatırlatarak firmaların fonksiyonalitenin yanında altyapı, esneklik, siber güvenlik, modülerlik gibi konulara da eskisinden daha çok önem vermeleri gerektiğini vurguladı.
Panelin sonunda, konuşmacılar katılımcıların sorularını yanıtladı. Panel, Doç. Dr. Zümrüt Ecevit Satı’nın konuşmacılara verdiği teşekkür belgesi ile panel sonlandırıldı.