30 ülkede, 15 farklı dilde, 30 binden fazla kullanıcıya sahip olan kurumsal kaynak planlama yazılımı caniasERP, yenilenmeye ve gelişmeye devam ediyor. Firma olarak markalaşma adına izledikleri yol ve gerçekleştirdikleri yurtdışı operasyonlarının yanı sıra Endüstri 4.0 vizyonu ile caniasERP ’de yaptıkları son geliştirmeleri anlatan IAS Satış ve Pazarlama Genel Müdürü Ahmet Oturgan, “Ürünümüz caniasERP’den aldığımız güçle yurtiçi ve yurtdışında son yıllarda yakaladığımız yüksek büyüme ivmesi, daha büyük hayaller kurma anlamında bizi cesaretlendiriyor. IAS, bugün irice bir kartopu ve çığ olmak üzere tepeden aşağı ilerliyor. İnanıyor ve ümit ediyorum ki kısa süre içinde bu sıçramaya hep beraber şahit olacağız” diyor. Yerli yazılım firması IAS’nin 30 yıllık tecrübesi ve yenilikçi vizyonu ile Türkiye’nin global markası olma yolunda attığı adımların izini sürdük...
Firmanız ve faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz?
IAS, yaklaşık 30 yıldır kurumsal kaynak planlama yazılım çözümleri üreten ve ürettiği çözümler için gerekli danışmanlık, eğitim, yazılım geliştirme ve bakım hizmeti faaliyetlerini yürüten yerli bir yazılım şirketi. 1989 yılında, Almanya’nın Karlsruhe şehrinde, kurumsal kaynak planlama yazılım çözümleri alanında yenilikçi ve öncü teknolojileri her büyüklükte firma için ulaşılabilir maliyetlerde üretme vizyonu ile Yaşar Hakan Karabiber tarafından kuruldu. Firmanın 1994 yılında ar-ge ve yazılım geliştirme faaliyetlerini Türkiye’ye taşıma kararı sonucunda IAS Türkiye kuruldu. O günden beri tüm teknolojimizi ve çözümlerimizi Türkiye ofislerimizde Türk mühendisleri ile üretiyor ve dünyaya ihraç ediyoruz.
Firma olarak şu anda kendinizi sektörün neresinde konumlandırıyorsunuz?
Kuruluş vizyonu doğrultusunda ilk günden beri teknolojiyi takip eden değil, öncü teknolojileri üreten bir şirketiz. 1997 yılında geliştirdiğimiz TROIA yazılım geliştirme ortamı Türkiye’de TÜBİTAK tarafından desteklenen ilk yazılım projesi ve bildiğimiz kadarı ile Türk mühendisleri tarafından geliştirilen de ilk yazılım geliştirme ortamı ve dili. Bugün, benzer şekilde kendine ait yazılım dili ve platformu olan bizden başka bildiğimiz sadece iki firma var dünyada. 2001 yılında müşterilerimizin hizmetine sunduğumuz caniasERP ise yenilikçi ve öncü mimarisi ile dünyada o tarihte internet üzerinden çalışabilen, işletim sistemi ve veri tabanı bağımsız ilk kurumsal kaynak planlama yazılımı. Benzer teknolojiye global rakiplerimiz bizden beş-altı yıl sonra ulaştılar. caniasERP’nin geniş fonksiyonel altyapısı ve yüksek teknolojisi sayesinde, her ölçekte onlarca sektörden firmada pek çok başarılı projeye imza attık. Özetle, teknolojik ve fonksiyonel olarak Türkiye’deki çözümler arasında en üst sıralarda olduğumuzu ifade etmeliyim. Çok sağlıklı pazar araştırması olmadığı için pazar payı bakımından net bir şey söylemek zor ama mevcut durumda ilk beşte yer aldığımız söylenebilir. Öte yandan son beş yıl içinde gerçekleştirdiğimiz çalışmaları düşündüğümüzde, en fazla yeni ERP projesine imza atan firma olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sektörünüze istinaden Türkiye, uluslararası arenada nerede konumlanıyor? Değerlendirme alabilir miyiz?
Daha koşulacak çok yol var. Global rakiplerimiz bu maratona bizden çok çok önce başladılar. Dolayısıyla parkurun büyük kısmını koştular. Üstelik onlar için parkurun başlangıcı o dönemlerdeki lisans bedelleri ve danışmanlık bedelleri düşünüldüğünde yokuş aşağı idi; çok yüksek bedeller ile proje yapabiliyorlardı. Biz bu maratona 10-15 yıl geriden başladık ve üstelik parkur bizim için hep yokuş yukarı! Her türlü zorluğa rağmen yerli yazılım firmaları olarak büyük potansiyele sahibiz. Fakat global pazarda daha güçlü adımlar atabilmemiz için uzun vadeli stratejiler ile desteklenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yerli yazılım şirketleri için vergi teşvikleri, yurtdışı girişimleri ve pazarlama aktiviteleri için destekler gerekli. Ayrıca yurtiçi projelerde de yerli firmaların desteklenebilmesi için pozitif ayrımcılık gerekli.
IAS olarak hangi ülkelere ürünlerinizi ulaştırıyorsunuz? Yurtdışı faaliyetlerinden bahseder misiniz?
2019 itibari ile dünya çapında 1000’in üzerinde müşteri, 30 binden fazla kullanıcı ve 50’den fazla iş ortağıyla 30 ülkede 15 dilde hizmet veriyoruz. Mevcut ofislerimizin olduğu Türkiye, Almanya, Hindistan ve Dubai’ye ek olarak şu an Güney Kore ve İsviçre ofislerimizin açılış hazırlıkları sürüyor. Ayrıca, iş ortaklığı ağımızı genişletmek için birçok ülkede faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz.
Şirket olarak hedefleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Belirttiğim gibi yurtiçinde son yıllarda çok hızlı bir ivme kazandık. Bu yükselişi 2019 içinde artırarak sürdürmek istiyoruz. Sektörde 30’uncu senemiz ve 30 yıldır sürdüğümüz yenilikçi ve öncü vizyonumuz doğrultusunda 2019’da bir dizi yeniliği pazara sunuyoruz. Öncelikle bu yıl yeni sürümümüzü çıkarıyoruz. Bu sürümle birlikte web tabanlı istemcimizi yeniledik. Böylece müşterilerimiz artık her türlü cihaz üzerinde caniasERP’ye kolaylıkla bağlanabilecek ve TROIA yazılım geliştirme ortamının tüm faydalarını her türlü ortam için kullanabilecekler. Ayrıca, kendi veri tabanımız IASDB de artık müşterilerimizin hizmetine sunulmaya hazır. Üstelik müşterilerimiz ilk projelerimizde IASDB için herhangi bir lisans bedeli de ödemeyecek! Geçtiğimiz yıl büyük veri ve iş zekâsı çözümü olarak caniasIQ adlı iş zekâsı platformumuzu müşterilerimize duyurmuştuk. caniasIQ yeni sürümümüzle birlikte daha da zenginleşmiş olacak. Bu yıl, firmaların dijitalleşme çabalarına büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz IoT ve yapay zekâ konusunda da çalışmalarımız devam edecek. Firmalara ‘Sektöründe gelecek caniasERP ile şekillenecek!’ diyoruz çünkü gerçekten firmaların geleceği şekillendirebilmeleri için gerekli tüm Endüstri 4.0 araçlarına caniasERP içerisinde sahip olabilmeleri için durmaksızın çalışıyoruz.
Türkiye’nin markalaşma ivmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin sanırım en güçlü markası Türk Hava Yolları. Son yıllarda markalaşma alanında epeyce çalıştı ve yol kat etti. Fakat Türk Hava Yolları dahil, dünyanın en değerli 500 markası arasında maalesef bir Türk markası yok henüz. Özetle markalaşma alanında da daha koşulacak çok yol var. Aslında, devlet bu konuda uzun zamandır belli stratejiler ve destek programları yürütüyor. TURQUALITY programı, uluslararası markalaşma potansiyeli olan firmalarımızın yönetim, üretim, pazarlama, satış ve satış sonrası gibi alanlardaki faaliyetlerini güçlendirmeleri için oluşturulmuş bir marka destek programı. Tüm bu destek programları çeşitli sebeplerden henüz istendiği ölçüde etkili olabilmiş değil. Teknoloji, yazılım gibi oldukça yüksek katma değerli alanlar için ise daha özelleşmiş ve odaklanmış destek programlarına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda yerli yazılımın stratejik öneminin farkına varıldı. Konu üzerine bir yoğunlaşma var. Bu durum uzun vadeli politikalar ile desteklenebilirse ve yazılıma özel destek paketleri oluşturulabilirse, yazılım sektörümüzün uluslararası markalaşması için önemli fırsatlar var.
Eklemek istedikleriniz?
Son olarak şirketimize gösterdiğiniz ilgi ve ayırdığınız zaman için size çok teşekkür ederim. Siz değerli basın kuruluşlarının biz yerli üreticilere desteği çok çok önemli. Yazılımda markalaşma özellikle kurumsal kaynak planlama yazılımı alanında şirketimizin büyük potansiyeli var. 30 yılın tecrübesi, çok kaliteli insan kaynağımız ve ar-ge ruhumuz ile çok ciddi bir sıçrama noktasında olduğumuzu belirtmeliyim. Ürünümüz caniasERP’den aldığımız güçle yurtiçi ve yurtdışında son 4-5 yıldır yüksek büyüme ivmemiz artık daha büyük hayaller kurmamız için bizi cesaretlendiriyor. Her yerde ifada ettiğim gibi bitirmek istiyorum IAS, bugün irice bir kartopu ve çığ olmak üzere tepeden aşağı ilerliyor. İnanıyor ve ümit ediyorum ki kısa süre içinde bu sıçramaya hep beraber şahit olacağız.