Demir, e-Dönüşüm hamlelerinin iş süreçlerini önemli ölçüde değiştireceğini belirterek, sürecin kendi içinde fırsat ve riskler barındırdığına dikkat çekti.
Doç. Dr. Demir, e-Dönüşüm hamlelerinin önümüzdeki 10 yılda iş süreçlerini önemli ölçüde değiştireceğini belirtiyor. Sürecin kendi içinde önemli fırsatlar ve riskler barındırdığına dikkat çeken Demir’e göre, bu süreci doğru yönetebilmek ve e-Dönüşümü bir fırsata çevirmek ise şirketlerin gerçekçi stratejik kararlar alıp faydalı yatırımlar yapabilmesine bağlı. ERP sistemlerine geçiş, bu yatırımlardan belki de en önemlisi.
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi, İşletme Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Volkan Demir, “İşletmeler için e-Dönüşüm, hayatta kalabilmek için doğru yönetmek zorunda oldukları bir süreç; kurumsallaşmak ve rekabet avantajı sağlamak için bir araç” diyor.
“Bu süreci doğru yönetebilmek ve e-Dönüşümü bir fırsata çevirmek ise şirketlerin gerçekçi stratejik kararlar alıp faydalı yatırımlar yapabilmesine bağlı.”
“Gidişat olumlu, önemli olan gidişatı yönetebilmek”
Demir’e göre e-Dönüşümden kaçış yok:
“e-Fatura, e-Arşiv beni etkilemez diyorsanız çok yanılıyorsunuz. Bugün olmasa da yarın etkileyecek. Buna yatırım yapmazsanız –zarar edersiniz demeyeceğim- batarsınız. Çok iyi satabilirsiniz ama satarken batarsınız.”
Çünkü e-Dönüşüm’ün getirdiği yenilikler işletmelerde iş akışlarını tamamen değiştirecek. Kırtasiyeden kargo masraflarına, saklamadan satın almaya, iş gücünden zamana pek çok maliyet kaleminde önemli tasarruflar sağlayacak. Böylece e-Dönüşüm sürecine ayak uyduran firmalar önemli bir rekabet avantajı elde edecek.
Demir’e göre gereksiz bürokratik işlemlerin ortadan kalkmasıyla şirketler işlerine daha fazla odaklanacak; hizmet ve iş gücü kalitesi artacak. Yani gidişat olumlu ama önemli olan bu gidişatı yönetebilmek. Varlıklarını sürdürebilmek için işletmeler bunu yaşamak, gerekli yatırımı yapmak ve değişime ayak uydurmak zorundalar.
“Şirketler kendi çıkarları için ERP sistemlerine geçiş yapmalı”
Peki, nasıl? Demir, “İlk koşul, yasal düzenlemelere uyum sağlamak. Devlet e-Beyannameyi ya da e-Faturayı zorunlu tuttuğunda bir işletmenin buna geçmemek gibi bir şansı yok” diyor ve ekliyor: “İkinci koşul ise yasal zorunluluk dışında, işletmelerin kendi menfaatleri için gerçekleştirmek zorunda oldukları e-Dönüşüm projeleri. ERP sistemlerine geçiş, bunlardan biri.”
“e-Dönüşüm ve ERP sistemlerine geçiş, şirketlere kurumsallaşma yolunda önemli fırsatlar sunuyor. İş süreçlerini, kaynaklarını, ihtiyaçlarını, gelecek hedeflerini yeniden gözden geçirmek şirketler açısından zahmetli ama getirisi çok yüksek adımlar. Tabii ancak doğru ERP yatırımı ve doğru proje yönetimi ile…”
“Bugünün değil geleceğin ERP sistemine yatırım yapın”
ERP’nin uzun vadeli, masraflı ve geri dönüşü zahmetli bir yatırım olduğuna dikkat çeken Demir, ERP seçimi aşamasında çok dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.
“İlk aşama, şirketlerin ihtiyaçlarını doğru bir biçimde resmedebilmesidir. Ardından ERP sistemleriyle ilgili araştırma süreci gelir. Mevcut ERP programı acaba toplama bir program mı yoksa ciddi bir yazılım dili ile mi çalışıyor? Ciddi bir yazılım ekibi ile gelişimin sürekliliği sağlanabilecek mi? Program esnek mi? Çünkü ERP uzun vadeli bir yatırımdır ve aslında bugünün değil geleceğin ERP sistemine yatırım yapmak önemlidir.”
Demir, geleceğin ERP sistemlerinde bulunması gereken özellikleri ise şöyle tanımlıyor:
“e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv bağlantısı; e-Ticaret ve e-İletişim portalları ile Kurumsal Risk Yönetimi modülü bulunmayan ERP sistemlerinin yanından bile geçmemek gerek. Ayrıca ERP sisteminin raporları Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (UFRS / IFRS) ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına (TFRS) uygun finansal tablolara çevirme modülünün bulunması önemli. Ayrıca Kurumsal Risk Yönetimi modülü de geleceğin ERP sistemlerinin olmazsa olmazı.”
“Yazılımın iyi olması yetmez…”
Demir’e göre bunlar ERP yazılımlarının olmazsa olmazları ama ERP yatırımına hazırlanan firmaların yararlı bir implementasyon süreci için yapabileceği başka şeyler de var:
“Müşteri adayı yazılım firmasına referanslarını sorabilir. Anahtar kullanıcılarını, departman yöneticilerini referanslarla görüştürüp geri bildirim alabilir. Bir de yazılımcı firmadaki ekibi doğru değerlendirmek hayati öneme sahiptir. Çünkü ERP’nin iki boyutu vardır ve yazılım bunlardan yalnızca biridir. Yazılım çok iyi olabilir ama danışmanlarınızın işinin ehli olması ve sizinle aynı dili konuşması da çok, çok önemlidir.”
• Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi, İşletme Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Volkan Demir’le yaptığımız röportajın tam metni için lütfen tıklayın.