Endüstri 4.0’ın konuşulduğu günümüzde ülkelerin ekonomilerini güçlendirmek için katma değeri yüksek sektörlere yatırım yapmaları gerekiyor. Bu anlamda bilişim sektörü başı çekiyor. IAS Genel Müdürü Bahtiyar Tan, “Türkiye’de bilişim sektörünü büyütmek ve uluslararası arenada rekabet edebilecek düzeye ulaştırabilmek için yerli ve milli yazılımları desteklemek gerekiyor. Bunun için öncelikle ‘Batı menşeli ürünler daha kalitelidir’ düşüncesini bir kenara bırakmalı ve Türkiye’de geliştirilen yazılımlara hak ettikleri fırsatı vermeliyiz” diyor.
Firmanızdan bahseder misiniz?
IAS, yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösteren yerli bir ERP yazılım firması. IAS olarak, diğer yerli firmalardan önemli farklarımızdan biri kendimize ait bir yazılım geliştirme platformuna sahip olmamız. TÜBİTAK tarafından desteklenen ilk yazılım projesi olan TROIA Platformu, tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanan, geliştirilen ve dünyanın birçok ülkesinde kullanılan bir platform. Yani yalnızca caniasERP değil onun alt yapısını oluşturan TROIA Platformu’nu da kendimiz üretiyoruz. Bu nedenle gönül rahatlığıyla yüzde 100 yerli ve milli bir ürün sunduğumuzu söyleyebiliyoruz.
Yerli ve milli yazılımların Türkiye ekonomisine nasıl bir ivme kazandıracağını düşünüyorsunuz?
Türkiye, genel olarak katma değeri ve teknolojik seviyesi alt/orta düzeyde ürünler üreten bir ülke. Bu çerçeveyi değiştirebilmek için öncelikle yerli yazılımların önemi kavramamız gerekiyor. Bu değişim; nitelikli iş gücü ve istihdamın artırılması; cari açığın, ekonomik ve politik açından dışa bağımlılığın azaltılması gibi ülkemiz açısından önemli ve büyük etkiler yaratacaktır.
Sektörün geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?
Yazıılım sektörümüzün gelişmesi için, başta yazılım üreticileri olmak üzere özel sektör, kamu kurumları ve üniversitelerimiz taşın altına elini koymalı. Bu noktada öncelikle yerli yazılımların tercih edilmesi, yerli üreticilerinin finansal ve operasyonel olarak güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Yerli yazılımı tercih eden kurumlar ise tercih ettikleri yazılımların şekillenmesinde daha aktif rol oynayabilecekleri gibi; dışa bağımlılık ve çeşitli finansal risklerden uzak durmak gibi birçok fayda elde edebilecektir. Son dönemde, yerli yazılımların önemine yönelik bilincin arttığını gözlemliyorum. Önümüzdeki dönemde bu eğilimin süreceğini; kamu kuruluşlarının ve büyük özel şirketlerin bu sürece öncülük edeceğini umuyorum. Bu süreçte yerli yazılım üreticileri de aldıkları destek ve edindikleri tecrübeleri en iyi şekilde değerlendirerek ürün, hizmet ve süreçlerini dünya standardına taşımalıdır. Biz, IAS olarak omuzlarımızdaki bu yükün farkındayız, umuyorum sektörümüzde faaliyet gösteren diğer firmalar da bu bilinçle hareket edecektir.
Endüstri 4.0 üzerine yaptığınız çalışmalarla dikkat çekiyorsunuz. Detayları öğrenebilir miyiz?
IAS olarak dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve ürünlerimizi günün ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Bu kapsamdaki çalışmalarımızdan ilki sahadan verileri çekip işleyebileceğiniz, ihtiyaca göre çeşitli aksiyonları tetikleyebileceğiniz ve caniasERP’nin herhangi bir modülüne entegre edebileceğiniz esnek bir IOT altyapısı gerçekleştirmek oldu. Yine bu kapsamda, bir yapay zeka entegrasyonu üzerinde de çalışıyoruz. Türkiye’deki firmalar açısından değerlendirdiğimizde IAS’nin hem insan kaynağı olarak, hem çalışmaları açısından Endüstri 4.0 felsefesini en iyi kavrayan firmalardan biri olduğunu söyleyebiliriz.