Dördüncü Sanayi Devrimi olarak anılan Endüstri 4.0 için tüm dünyada roller paylaşılmaya başladı. Bu süreçte adımlarını doğru atıp yeniliklere ayak uyduran, üreten, gelişen ülkeler kazanacak. İnsan işgücünü minimum düzeye indirip, bilgi ve iletişim teknolojilerini endüstriye adapte eden yeni düzende, ülkemizi ileriye taşıyacak yerli firmaların uzun ve maliyetli bir yol olan dijitalleşme sürecine ayak uydurmaları bir zorunluluk haline geldi. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden IAS, Endüstri 4.0 kavramı ortaya atıldığından beri global değişimi yakalamak, Türkiye’nin teknolojiyi üreten ülkeler arasına girmesini sağlamak için çalışıyor ve ERP yazılım ürünü olan caniasERP’yi Endüstri 4.0 için geliştirmeye devam ediyor. Öyle ki IAS Genel Müdürü İlker Er, şu anda Türkiye’nin Endüstri 4.0’a en hazır ERP yazılımının caniasERP olduğunu söylüyor. Endüstri 4.0 ile ilgili dünyadan ve Türkiye’den gelişmeleri Er’den dinledik.
Sizce Türkiye’de üretim yapan endüstriler Endüstri 4.0’a hazır mı? Ülkemiz yeni bir sanayi devrimine ayak uyduracak altyapıya sahip mi?
Tam anlamıyla hazır diyemeyiz aslında… Bu konuyu iki açıdan değerlendirmek gerekir; fikren ve teknik olarak hazır olmak. İki açıdan da tam anlamıyla hazır olduğumuz söylenemez fakat yeterli altyapıya sahip olduğumuz söylenebilir. Zaten hiç bir gelişme, sizin tam olarak hazır olup olmadığınızla ilgilenmez. Dolayısıyla özellikle yönetimleri tarafından gerekli kararlılık gösterildiği takdirde şirketlerin Endüstri 4.0 trenini yakalamalarının çok da zor olmayacağını düşünüyorum. Şirketlerimizin, genel olarak ülkemizin teknik altyapısı mükemmel seviyede olmasa da, bu treni yakalamak için yeterli düzeyde. Türk insanı yeniliklere açık, kolay benimseyen bir zihin yapısına sahip. Ayrıca dijital çağda doğmuş geniş bir genç kuşak kitlesine sahip olmamız en büyük avantajlarımızdan biri. Aslında son zamanlarda bu konunun seçim meydanlarında bile dillendirilecek kadar gündem olduğunu düşünürsek geleceği dair umut var diyebiliriz.
Peki ülke olarak Endüstri 4.0’a ulaşmak için nasıl bir süreçten geçmemiz gerekiyor?
Bu süreçte en önemli faktör iyi eğitimli insan kaynağı. İyi eğitimden kastım herkesin üniversite mezunu olması değil tabii ki… İlkokuldan itibaren hatta okul öncesi eğitimden itibaren çocuklarımızın bu yenilikçi kavramları içeren zihniyetle yetiştirilmesi gerekiyor. Anaokullarında çocuklara yapay zeka anlatalım demek istemiyorum. Çocuklarımızın ve gençlerimizin bu kavramlarla doğru bir bağlamda tanışsınlar ve özümsesinler diyorum. Şimdiden birçok özel okulda kodlama eğitimleri verildiğini biliyoruz. Ayrıca üniversitelerimizde yapay zeka, sinir ağları, veri madenciliği gibi alanlara yatırım yapılmalı, bu alanlardaki eğitimin kalitesi ve yaygınlığı arttırılmalı. Bu girişimleri tamamlayacak en önemli hamle ise Endüstri 4.0 konusunda çalışacak şirketlere devlet tarafından verilecek teşvikler. Özellikle yazılım, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi yüksek teknoloji alanlarında çalışan şirketlerin desteklenmesi gerekiyor. Çünkü bu alanlarda çalışan şirketlerimizin yarattığı katma değer, diğerlerine oranla çok daha yüksek. Örneğin birkaç ay önce bir dünya devi tarafından satın alınan Türk bir oyun yazılımı şirketinin değeri, geleneksel üretim yapan şirketlerimizden çok daha fazlaydı! Kaldı ki bu yazılım şirketini ortaya çıkarmanın maliyeti, geleneksel üretim yapan şirketlerden çok daha düşük.
IAS olarak Endüstri 4.0’ın getirdiği yeniliklere ayak uydurmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Endüstri 4.0’ın içerdiği en önemli kavramlardan biri internet… Bu açıdan değerlendirdiğinizde, belki de Endüstri 4.0 için en hazır ERP yazılımı IAS’nin ürünü olan caniasERP’dir. Çünkü caniasERP, tüm fonksiyonları ile internet üzerinden çalışan ilk yazılımlardan biri. 2000’li yılların başında sahip olduğumuz bu yenilikçi vizyon, şüphesiz Endüstri 4.0 konusunda da geçerli. Öncelikli çalışmalarımız, bir şirkette kullanılan caniasERP sistemi ile üretimde ya da üretim dışında kullandığı tüm sistemlerin iletişimini sağlamak konusunda oldu. Özellikle üretimde kullanılan CNC, PLC, OPC benzeri sistemler ve veri toplamak için kullanılan her türlü sensörle caniasERP’nin iletişimini sağlayabilmek için bir Gateway geliştirdik. Bu araç sayesinde her türlü harici üretim sistemi ile o sisteme özgü protokoller kullanarak haberleşmek mümkün oluyor. Bu iletişimin iki yönlü olması veri toplamanın yanı sıra bu sistemlerin caniasERP içinden de kontrol edilmesine olanak veriyor. İşletme içindeki tüm sistemler bu şekilde caniasERP’nin bir uzantısı olduğundan işletme içinde olan biten her şey anlık olarak izlenip kontrol edilebiliyor. Ayrıca bu şekilde, işletme birbirinden bağımsız sistemler arasındaki veri alışverişinin ve senkronizasyonun getireceği sorunlardan ve maliyetten de korunmuş oluyor. IAS olarak Endüstri 4.0 konusunda diğer çalışmalarımız da yapay zeka ve makine öğrenmesi konusunda… ERP sistemleri, içerdikleri büyük boyutlu verilerle bu konularda çalışma yapmak için çok uygun sistemler. Bu büyük veri içerisinden makine öğrenmesi ve yapay zeka algoritmaları kullanılarak şirketler için çok önemli olacak sonuçlar çıkarmak mümkün. Örneğin, yapılan envanter hareketlerini analiz ederek uygun parti büyüklüklerini belirlemek, üretim verilerinin analizi ile uygun rotalar bulmak, MRP verilerinin analizi ile tedarik süreçlerini iyileştirmek ve bu sayede kalite, verim ve kullanılabilirlikte artış, maliyetlerde de düşüş sağlamak mümkün olacaktır. Ayrıca yine bu veriler kullanılarak yapılacak trend analizleri ile geleceğe dair tahminlerde bulunmak, hem düzeltici ve önleyici faaliyetler yapmak hem de olası fırsatları yakalamak açısından önemlidir. Bahsettiğim tüm bu alanlar öncelikle ilerleme sağlamak istediğimiz konuların başında geliyor. Kısa zamanda da sonuç alacağımızı umuyoruz.
Endüstri 4.0 dünyaya ne gibi yenilikler getirecek? Gelecekte neler var?
Endüstri 4.0 bize kolaylık, düşük maliyet ve kalite getirecek… Ancak en önemlisi hayal gücümüzü geliştirecek. Kesin olarak ‘gelecekte şunlar olacak’ demek bugün için spekülasyondan öteye gidemez; bunun sebebi birçok farklı kavramın bir arada kullanılması ve sistemler arası entegrasyonun getireceği sinerjinin ortaya çıkarabileceklerinin hayallerimizin ötesinde olması. Geleceğin en önemli getirisi hayallerimizin artık çok daha kolay gerçekleştirilebilecek olması. Bize gereken biraz cesarettir. Çünkü bunları gerçekleştirecek araçlara sahibiz.